Cern’deki bilim insanları Büyük Hadron  Çarpıştırıcısı'ndan elde ettikleri verileri ışığında higgs bozonuyla  uyuşan yeni bir parçacık keşfettiklerini duyurdu. 45 yılı aşkın bir  süredir aranan söz konusu parçacık maddenin nasıl kütle kazandığını  açıklıyor.
4 Temmuz 2012'de CERN, "Higgs bozonu ile  tutarlı" bir parçacığın resmi keşfini açıklamaya yeterli olan "5 sigma"  seviyesindeki sinyali doğruladı. Gerçekten de Higgs bozonunun teorik  olarak tüm öngörülen özelliklerini taşıyıp taşımadığını ise ileride  yapılacak olan araştırmaların göstereceği belirtildi.
Peki nedir bu Higss Bozonu ve neden bu kadar önemlidir?Higgs Bozonu ve İlk ortaya çıkışı
20. yüzyılın başına kadar maddenin en  küçük parçası olarak atomu biliyorduk. Atomun içinde bir çekirdek var.  Çekirdeğin içinde de proton ve nötron. Sonra bu çekirdeğin çevresinde  güneşin etrafında dönen gezegenler gibi elektronlar var. Sonra  protonları meydana getiren kuarklar keşfedildi. Tüm bu keşiflerden sonra  1964 yılında Peter Higgs “Maddenin niye bir kütlesi var?”sorusuna bir  cevap getirdi. Bu soruyu “Her maddenin kütlesinin farklı olmasının  sebebi nedir?” şeklinde de sorabilirsiniz. Sonunda maddeye kütleyi veren  nesnenin, atomun içinde bizim henüz bilmediğimiz bir parçacık olduğu  varsayımını ortaya attı. Varsayılan bu parçacıklara kuark ve onu  taşıyanlara glukon adı veriliyor. Bunlar çekirdek içine hapsolmuş  olduklarından serbest olarak gözlenemiyor. Bu parçacığın bir alanı var  ve bu alanda başka parçacıklar ile etkileşime giriyor. Bu etkileşimle  madde bir kütle kazanmış oluyor. Etkileşim çok şiddetli ise madde ağır  bir kütleye, ne kadar az ise hafif bir kütleye sahip oluyor. Peter  Higgs’e göre evren bir çeşit enerji tarafından yaratıldı. Bu enerjiye  fizikte ‘‘Higgs Field’’ (Higgs Alanı) dendi. Bu enerji, Büyük Patlama  (Big Bang) sonrası ortaya çıkan parçacıklarla etkileşime girdi. Bu  etkileşim sonucu ‘‘Higgs boson’’ diye anılan parçacıklar açığa çıktı.  Söz konusu parçacıklar ise maddeye kütle kazandırdı. ‘‘Bosonlar’’ olmasa  ya da farklı bir şekilde ortaya  çıksalardı, belki de yıldızlar,  gezegenler ve yaşam oluşmayacaktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder