12 Temmuz 2012 Perşembe

Higgs Bozonu ile ilişkili parçacık bulundu

Cern’deki bilim insanları Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'ndan elde ettikleri verileri ışığında higgs bozonuyla uyuşan yeni bir parçacık keşfettiklerini duyurdu. 45 yılı aşkın bir süredir aranan söz konusu parçacık maddenin nasıl kütle kazandığını açıklıyor.

4 Temmuz 2012'de CERN, "Higgs bozonu ile tutarlı" bir parçacığın resmi keşfini açıklamaya yeterli olan "5 sigma" seviyesindeki sinyali doğruladı. Gerçekten de Higgs bozonunun teorik olarak tüm öngörülen özelliklerini taşıyıp taşımadığını ise ileride yapılacak olan araştırmaların göstereceği belirtildi.
Peki nedir bu Higss Bozonu ve neden bu kadar önemlidir?

Higgs Bozonu ve İlk ortaya çıkışı

20. yüzyılın başına kadar maddenin en küçük parçası olarak atomu biliyorduk. Atomun içinde bir çekirdek var. Çekirdeğin içinde de proton ve nötron. Sonra bu çekirdeğin çevresinde güneşin etrafında dönen gezegenler gibi elektronlar var. Sonra protonları meydana getiren kuarklar keşfedildi. Tüm bu keşiflerden sonra 1964 yılında Peter Higgs “Maddenin niye bir kütlesi var?”sorusuna bir cevap getirdi. Bu soruyu “Her maddenin kütlesinin farklı olmasının sebebi nedir?” şeklinde de sorabilirsiniz. Sonunda maddeye kütleyi veren nesnenin, atomun içinde bizim henüz bilmediğimiz bir parçacık olduğu varsayımını ortaya attı. Varsayılan bu parçacıklara kuark ve onu taşıyanlara glukon adı veriliyor. Bunlar çekirdek içine hapsolmuş olduklarından serbest olarak gözlenemiyor. Bu parçacığın bir alanı var ve bu alanda başka parçacıklar ile etkileşime giriyor. Bu etkileşimle madde bir kütle kazanmış oluyor. Etkileşim çok şiddetli ise madde ağır bir kütleye, ne kadar az ise hafif bir kütleye sahip oluyor. Peter Higgs’e göre evren bir çeşit enerji tarafından yaratıldı. Bu enerjiye fizikte ‘‘Higgs Field’’ (Higgs Alanı) dendi. Bu enerji, Büyük Patlama (Big Bang) sonrası ortaya çıkan parçacıklarla etkileşime girdi. Bu etkileşim sonucu ‘‘Higgs boson’’ diye anılan parçacıklar açığa çıktı. Söz konusu parçacıklar ise maddeye kütle kazandırdı. ‘‘Bosonlar’’ olmasa ya da farklı bir şekilde ortaya  çıksalardı, belki de yıldızlar, gezegenler ve yaşam oluşmayacaktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder